''Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve hayat karşıma seni çıkardı.'' Umut, bizim aşkımızı güçlendiren en büyük şeydi. Elle tutulmaz, gözle görülmez ama kalbin en derinlerde hissedilir. Bunca zaman Kağan'ın sabrı olmasaydı nasıl yaşardım bilmiyordum. Hayatında ne kadar kötülük varsa ben yaşatmıştım. Hepsi benim yüzümdendi. Fakat bana olan sevgisinde bir gram azalma yoktu. Sadıktı. Her şeyimle seviyordu beni. Belalarımla, acımla, sevincimle... Kısacası yaptığım herşey onun için bir mutluluk sebebiydi. Bugüne kadar ne yaşattıysam, ne kadar acı çektirdiysem bin katını ben yaşamıştım. Onun gözlerinden akan her damla bana kor olarak yağmıştı. Şimdi onunlaydım. Herkese ve her şeye rağmen. Bizimkisi diğer aşklar gibi değildi. Basit bir adam ve kadın değildik. Çektiğimiz acılar kelimerlerle ifade edilemezdi. Sevdiğim adam ölümün pençesindeydi bir zamanlar. Hastaydı. Kanserdi. Ben yoktum. Kırmıştım, kırılmıştım. Zor zamanlarında bile destek olamamıştım. Acısına ortak olamamıştım. Yaptığım en büyük hatayda buydu zaten. Her daim yanımda olan adam düştüğünde elini tutup kaldıramamıştım. O kendi azmiyle ayaktaydı. Güçlüydü. O, benim öğretmenimdi. Bana hayatı, acıyı, aşkı, mutluluğu, sevinci ve az da olsa ölümü tattırmıştı. Ölümün soğuk nefesini ensemde hissetmiştim. Gözlerinde koyu kahverengi beni duygudan duyguya sürüklemiş, bazen acıma tuz basmış bazense sevincime ortak olmuştu. O, benim pusulamdı. Kendimden kaçıp kaybolduğumda yolumu gösterenimdi. Karanlık bir sokağa gireceğimde kolumdan tutup çeken, ateşe atlarken elimi sıkı sıkı tutup benimle gelenimdi. Geçmişimi kayıtsız şartsız kabul edenim, yaptığım her şeyin arkasında duranımdı. O, benim babamdı. Onca yıl hissetmediğim şefkati bana gösteren, sarıp sarmalayandı. Hatalarımı korkmadan, bağıra çağ