‘’Hatırlıyor musun anne? Bu bilekliği seninle beraber yapmıştık.’’ Biraz gülümsedim. ‘’Daha doğrusu ben yapamadığım için sen elimi tutarak bana yardım etmiştin.’’ İçimi çektim. ‘’Daha küçüktüm. 4. sınıfa gidiyordum. Okuldan gelirken hep sana sevdiğin çiçeklerden alıyordum.’’ Burnumu çektim. ‘’Bak anne. Sana orkide aldım. En sevdiğinden, beğendin mi? Çok güzeller değil mi? Senin gibi.’’ Elimdeki bilekliğe baktım. ‘’Anne, bana kızgın mısın? Ama bana kızma, ikimiz için yapıyorum. Belki bu hayatı kendim için seçtim ama hayatımın sonucu sensin anne. Sebeplerim var, kendim iyiliğim için falan değil. Sırf senin iyiliğin için seçtim bu hayatı ben. Ben senin gibi güçlü biri değilim, hayatıma normalmiş gibi devam edemezdim. Hayatta kalamazdım senin gibi. Bu yüzden kötülüğü seçtim. Lütfen bana kızma meleğim.’’ Ağlamak istemiyordum ama annemi böyle toprak altında yatarak görünce dayanamıyordum. ‘’Bugün intikamımızı alacağım anne. Azda olsa seni rahata erdireceğim.’’ Mezar taşına tutundum. ‘’Orada nasılsın? Bir şeye ihtiyacın var mı? Tanrı sana iyi bakıyor mu? Üşüyor musun anne?’’ Gözyaşlarım beni dinlemiyordu. ‘’Biliyor musun, Sedef bize iyi bakıyor. Bana iyi bakıyor anne. Ama o bir Derya Çınar değil, olamazda. Lütfen üzülme anneciğim. Ben seni hep koruyacağım.’’ Annemin mezar taşına sarıldım. ‘’Bana sarılmana ihtiyacım var anne. Yine ‘geçti bebeğim’ demene ihtiyacım var. Bugün belki de katilinin katili olacağım. Biliyor musun zerre pişman değilim. Onu öldüreceğim. Onu yakacağım anne. Senin neler yaşadığını saniye saniye hissedecek. Onu küle çevireceğim.’’ Hayatımda felsefi yapıya sahip olan bir insana ihtiyacım vardı. Bir gün öyle birisini bulursam beni iyileştirmesini söyleyeceğim. ''Boğuluyor muyum anne? Kendi hayatımda boğuluyor muyum?''
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır.
...
Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder.
Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder.
Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır.
Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra...
ALACAKAN.