Hayatın karanlığına tırnaklarını geçirmek için tırnaklarını uzattı Elif...
Karanlığı yırtmak yerine küçük çizikler bırakabildi sadece.
Annesinin bir zamanlar yaşadığı şok nedeniyle, hafızasında oluşan pürüzlerin silinmesine aracı olamadı...
Sonra alıştı annesinin durumuna.
Bir zaman sonra aşkı buldu... Ama aşk onu solundan değil sırtından yaraladı.
Ya da Elif öyle sandı.
Sahi... Karnında büyüdüğü kadının bu çaresizliği, yüreğinde büyüdüğü adam yüzünden olabilir miydi?
Elif'in hayat imtihanı değil kopya çekerek, çalışarak bile geçebileceği türden değildi.
Çünkü sorular çalıştığı yerden değil, vurulduğu yerden gelecekti.
***
Bu, aşkla aynı şehrin havasını soluyan bir adamın hikayesi değil...
Tüm şehri aşk bilmiş bir adamın çırpınışları...
Ve onun şehrinin tüm sokakları çıkmaza çıkıyor.