Elindeki çorba kabıyla rüzgârın yapraklara sürtünerek çıkardığı ses ile uzaklardan gelen kuş şakımalarını dinleyerek ilerideki sapaktan sonra karşısında olacak ihtiyarın kulübesine doğru ilerliyordu. Ansızın yolun biraz ötesindeki çalıların arasından bir porsuk çıktı sıçrayarak; hızlı bir şekilde yolun diğer tarafındaki ağaçların arasına daldı. Biraz sonra da onu takip ettiği belli olan beyaz bir kurt belirdi ağaçların arasından. Met’in gözleri kocaman açılmış, öylece kalakalmıştı bulunduğu yerde. Kurt onun varlığını hissetmiş olacaktı ki yolun ortasında aniden durmuş ve parlayan vahşi gözlerini üzerine dikmişti. Yavaş adımlarla Met’e doğru yürürken dişlerinin arasından sert hırlamalar çıkarıyordu.
Kitaplara aşık olmasan bu satırlara bakıyor olmazdın.
Yeni bir evren keşfetme isteği, yeni karakterlere olan hayranlık duygusu ve belki de kendi dünyamızdan bir kaçış yolu. Nedeni ne olursa olsun kitap okumak tam anlamı ile andan kopuştu benim için. Biz okurların belki de en büyük ortak noktası okuduğumuz kitabın içinde bulunmak istemek veya o kitapta ki ulaşamayacağımızı bildiğimiz var olmayan karakterlere aşık olmak.
Peki bir gün kendinizi okuduğunuz kitabın içinde bulursanız? Ya da durun durun şöyle sormalıyım. Bir gün uyumak için yattığınız yataktan, okuduğunuz fantastik aşk kitabının kötü karakterinin yatağında kalksanız ne tepki verirdiniz?
Ben epey saçma bir tepki vermiştim.
Buyurun gelin bu bilinmeyen yolculuktan ve evrenden beraber çıkmanın yolunu bulalım. Sen yoksan her zaman bir kişi eksiğiz. Ne duruyorsun sende gel ve bir olalım. Yolumuzu bulalım. Belki de bulduğumuz yol çok da istediğimiz yol değildir bunu da hep beraber öğrenelim.
Başlangıç Tarihi: 28.08.2024