“Ruhum siyahla çürümüşken neden mavi?” “Ruhun siyahla çürümüşken, onu aydınlatacak tek şey mavi olabilir mi?” - Elime siyah bir mektup tutuşturdu. Oysa onu defalarca uyarmıştım, bu mektup benim olamaz değil diye. Postacı ısrarcıydı. Belki milyonuncu kez siyah mektubu elinden çektim. Sahi, neden siyahtı? Benim bildiğim mektuplar kahverengi ya da beyaz olurdu. Bu farklıydı. Eve girdim ve kendimi koltuğa bıraktım. Sonra karanlık mektubu açtım. Bunu, daha önce bana ait değildir diye açmamıştım. Çünkü gönderen bölümü boştu ve gönderilen kişi de boştu. Postacı neden ısrarla bana vermişti? İçindeki kağıdı çıkardım. Siyah bir kağıt, ve üzerinde beyaz yazılar, ha? Bu işte bir terslik vardı. “Yardım et bana. Ölüyorum burada. Siyah ruhumu kavurdu. Ama ruh Mavi'ye vuruldu.” Mavi... Benim adım? Ama belkide renkten bahsediyordu. Ah, hayır. Benden bahsediyordu. Ne?! - Onların Dünya'sına ufaktan adımlar atın. Macera yeni başlıyor.All Rights Reserved
1 part