Herşey anlamını yitiriyordu yavaş yavaş. Yanında huzur bulduğumuz insanlar, terk ediyordu bizi. Karanlıktan kurtulmak için yanına kaçtığımız beyaz, karanlığa dönüşüyordu. Bir sürede olsa kendi dertlerimizi unutturacak şarkılar siliniyordu, her bir nota ile birlikte. Solumak istediğimiz kokular, çıkan bir fırtına ile dağılıp yitiriyordu benliğini. Bakmaya kıyamadığımız gözler, nefretle geri dönüş yapıyordu bize. Dokunmak için canımızı verebileceğimiz dudaklardan, ruhumuzu yaralayacak sözler çıkıyordu. Sarılmak için delirdiğimiz insanlar, dönüyordu bize sırtını.