Güneş denizin üzerinde git gide yükselirken, etrafı kavuran ışınları da, her yeri kavurabilecek ısıya getiriyordu. Güneş, cehennem kadar sıcaktı, ve yere süzülen güneş ışınları da, birleşince cehennemi kendi aralarında boğabilecek kadar güçlü, cehennemdeki yangının alevleri gibiydi. Ayağımı, sıcaktan kavrulmak üzere olan kuma attım ve adımladım. Denize ulaşıp serin dalgalarla rahatlamanız için sizi yakıp kavuran kumları adımlamanız gerekirdi. Oysaki, o kumlar değebildiği her noktayı yakar, kavururdu. Geriye sadece acınız kalırdı. O, benim kendi dalgalarıyla boğuşan denizimdi; ve ben ona ulaşmak için kül oluyordum.
6 parts