"Aramızda sadece bez parçası varken bana bunu yapma Luna, lütfen." Sinirlenince, üzülünce, çok mutluyken yani genellikle bana Luna derdi. Herkesin bana Melisa dediğini ve aslında ismimi sevmediğimi söylediğimde bana bu lakabı takmıştı ve ondan başka kimse bana Luna diyemezdi.
Daha çok bastırdım "Neyi, bunu mu?" Ve kendimi yatağın üstünde yatarken buldum. Üstüme eğilmiş ve mavi gözleri laciverte dönmüştü. Sadece bakıyordu ve ben artık dayanamıyordum. Yavaşça bedenimi ona doğru kaldırıp dudaklarımı dudaklarına sürttüm. Karşılık vermedi, korkuyordu biliyordum. Babamdan yada annesinden değil. Bu yaptıklarımdan pişman olursam diye korkuyordu. "Luna'm bi daha eskisi gibi bakamam sana. Hala dost olamayız dudaklarının tadına bakarsam. Lütfen pişman olacağın bir şey yapma"
"Miraç seni istiyorum"
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.