Bir iki adım geri çekildi neler olduğunu anlayabilmek için. Afalladı. Orman yeşili gözlere kilitledi okyanus rengi gözlerini. Nefesi kesildi. Elindeki kask yere düştü.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun be manyak herif. Hangi hakla bana dokunursun? Kimsin sen he, kimsin de bana dokunmaya cüret ediyorsun? Polis çağırcam, şikayet edicem seni"
Ne kadar zaman geçti fark edemedi bile Deniz. 1 dakika, 1 saat belki de saniyeler sürdü ama hiç önemi yoktu zamanının. Varsın akmasındı, o gözlere bir ömür bıkmadan bakabileceğini düşündü. 'Ne diyorum lan ben...' Kızın dudaklarına kaydı gözleri bir şeyler söylüyordu, görüntü vardı ama ses yoktu işte, algılayamıyordu. Yavaş yavaş algıları açılmaya başladı.
"Polis çağırcam şikayet, edicem seni"
"Hııı...Ne polisi ya"
"FBI canım, ne polisi olacak be, bide dalga geçiyor herif. Şikayet edicem, sürüm sürüm süründürcem seni. Pis sapık"
'Aa sapık mı varmış. Kim lan o sapık. 'Deniz kendini toparlamaya çalıştı. Neden burada olduğunu düşündü
"Heh, buldum kaza"
"Nee? Ne buldun, ne kazası?"
"Yok ya sana demedim, sesli düşündüm sadece"
"İyi nezarette bol bol düşünürsün artık, tabi düşüne biliyorsan?"
...........
Herkes mükemmeli ister de kimine odun nasip olur işte.
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!