Görev dinlemez aşkları vardı. Hikayede gerçek ve hayali olaylar, kişiler mevcuttur. Karanlık vadinin derinliklerinde terörist avına çıkmışlardı. Giray Yüzbaşı birkaç metre gerisinde ki kadını bir türlü aklından çıkaramıyordu. Hele onu üniformanın içinde gördüğü an yok muydu? Akıl sağlığını bozardı adamın. Dün göreve çıkarken sarı saçlarını siyah berenin altına sıkıştırırken ki hareketi hala gözünün önünden gitmiyordu. 40 kiloluk sırt çantasını zorlanmadan sırtlanmış olsa da kimsenin suratına bakmadan sikorsky tipi helikoptere önden binmesi onun bir kadın olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Hatun resmen trip atmıştı. Şuan gecenin ayazını, tozu, toprağı dert etmeden profesyonelce işine odaklanmıştı. 4 gün önce yapılan atış taliminde gösterdiği başarı genç adamın içinde ki endişeye su serpiyordu. Olduğu kadar! Sıkı atıcıydı vesselam. Birlikte sessiz takılırdı. Ya yeni olduğundandı ya da ekibide kendine uydurup onu dışladıklarından. Hoş arabasında ki çirkef kızı bilmeseydi uysallığına inanabilirdim. Doğrusu damarına basıldığında pençelerini çıkartıyordu. O işi de Giray zevkle üstleniyordu. Pençe demişken bugün tırnaklarına siyah oje sürmüştü. Bu kız göreve çıkarken bile bakımlıydı. Birde parmağında yüzük yoktu! Giray bir an kızın yanında başka bir herifi hayal etti. ''Hayır lan olamaz!'' Tabi bunu dışından söylediğini Haktan'ın sesiyle anladı. ''Olur oğlum, sizin iş olur. İnat etme artık. Ondan bahsetmişken; bunun bir arkadaşı var. Anasını sattığımın dünyasında ben bu kadar ters, uyuz birini görmedim. Bir la sokma çabaları...'' Bu iki deli kendi aralarında konuşa dursun onları dinleyen 4 kişi arkadaşlarının içinde bulunduğu duruma gülüyordu. Oysa ki hiç biri geleceğin onlara ne sunacağını bilmiyordu...All Rights Reserved