Herşey o gün o okula ceza için gönderildiğim zaman başlamıştı. Kendimde bazı şeylerin ters gittiğini biliyordum. Diğer insanlardan farklıydım. Tabii bunuda Türkiyeden Washington eyaletinin küçük kasabası olan Redmond'a taşınmamızla anlamıştım... --- "Buz Kurtun buzdan şatosuna hoş geldin." Biraz daha ilerledi ve durdu. Arkasını döndü. Ona biraz önce yaptıklarından dolayı kızgındım. Fakat bu onun umrunda bile değildi. "Buzdan Kurtun buzdan şatosuna hoş geldim." Gözlerim evin içini incelerken Çoktan evin şahanevi büyüsüne kapılmıştım. Mavi bir bulut tabakası etrafı sarmıştı. Heryeri bir mavi çarşaf gibi sarmıştı. Mavi bir sis bulutuydu. Ne içerisinde daralıyordum, ne de üzerinde boğulacakmış hissi veriyordu. Farklıydı. Evin içinde ki atmosferle dışarıda ki birdeğildi. Bir kere burada ki atmosferin bir rengi vardı. Aldığım oksijenle sanki mavi bulutta içime giriyor gibiydi. En ilginç yanı ise hareketsizdi. "Burası.." Bakışlarımı onunkilere çevirdim. Beni izliyordu. "Neden bu evin atmosferi böyle... Mavi." "Burası büyülü bir ev," dedi. Sesi ifadesizdi. Bir kaç adımda aramızda ki mesafeyi kapattı. "Buraya artık senden ve benden başka kimse giremez." -- Macera dolu bir kurgu. Bir tarafta ailesini kurtarmak isteyen 1.500'lüler den bu yana yaşamış varlıklar bir tarafta ise insanları köleleştirmek isteyen bir örgüt. Ve ortada kalmış Toros büyücüsü. Onun başından geçen sansasyonel hikayeye hazır mısın? •• Roman, özelliklerini taşıyan bir yazı türüdür.™ ©Tüm hakları Sir taşının içinde saklıdır.© -Aksi bir durumda, yasal işlem başlatılacaktır.-All Rights Reserved