Portakal Kokulu Kız !!! Kitap Oldu !!!
  • Reads 1,427,461
  • Votes 71,890
  • Parts 41
  • Reads 1,427,461
  • Votes 71,890
  • Parts 41
Complete, First published Aug 06, 2015
!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!!   
  " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İçinden bir ses, " Al şu kızın sarı saçlarını dola eline duvara sürte sürte pekmezini çıkart olmayan beyninin!" diye kışkırtsa bile o sesin cazibesine kapılmamaya gayret etti.
            " Gidemem ki.." diye cevap verdi Defne. Korkusundan dizlerinin bağı çözülmüştü kızın. Adamın tok sesi hala böğründe yankılanıyordu sanki.
            " Niye gidemiyor muşsun? Bitmedi mi? Devamı mı var planının?" diye sordu Murat merak ve endişe ile. Başına daha ne tür çoraplar örecekti bu alık kız acaba?
            " Yatağa işedim sanırım. Yani işememiş de olabilirim. Pek emin olamıyorum şuan." Genç kız alkolün etkisindeki aptal yüz hali ile gülmekle ağlamak arası bir tablo sergiliyordu. Sarhoştu, korkmuştu ve şuan dünyada olanlardan da bihaberdi pek de yerinde olmayan algıları.
            Portakal kokusunu bastıracak kadar keskin bir koku yayılıyordu genç kızdan. Kafasının güzel olduğu her halinden belli oluyordu. " Hay Allah'ım ya çattık belaya!" diye söylenerek konuk odasının lavabosuna yöneldi adam. 
            " Sen ne yapacaksın şimdi?" diye kafasını uzatarak şaşkınca sordu genç kız. Adamdan iyice ürkmüştü.
            " Abdest alacağım. Müsaaden var mı?" Murat sinirle çemkirince geri pusan genç kız " Ne namazı ki bu saatte?" diye mırıldandı söylenir gibi.
            " Yatağıma kadın girdi diye şükür namazı kılacağım! Tövbe Allah'ım aklıma mukayyet ol katil olmadan kurtulayım şu memleketten!" diye çıkıştı adam.
            " Tamam ya ne diye bağırıyorsun ki ben nerden bileyim öyle bir namaz olduğunu ama." Üste çıkmaya çalışarak sesini yükseltti genç kız, çoktan lavaboya girm
All Rights Reserved
Sign up to add Portakal Kokulu Kız !!! Kitap Oldu !!! to your library and receive updates
or
#3ukala
Content Guidelines
You may also like
SESİM OLUR MUSUN & RAFLARDA  by melekkas_ts
14 parts Complete
Gözleri birbirleri ile kesiştiği o sıcak yaz günü gibi ısınmıştı kalpleri. Hiç soğumadan o günden beri hep birbirleri için attı kalp atışları. Uzaktan izlediler birbirlerini, bazen biri ansızın not buldu; şiir, şarkı sözü yahut duyguların anlatıldığı karalanmış yazılar birikti ellerinde... Gözleri hep uzaktan buluştu; biri engeli yüzünden imkânsız olduğunu düşündü, diğeri utangaç olduğu için süre durdu birbirlerinden uzak kalmaları... Peki, onları dinlemeyen kalplerinin çıktığı yol ne olacaktı? İkisi de unutuyorlardı aslında bakışları ile her şeyi. Dizeler dizilmişti satır satır belleklerinde. Gördükleri ilk gün demişlerdi de birbirlerine: "Biri Sesim Olur Musun, diğeri kalemim," lakin farkında değillerdi! "Seninle aynı gökyüzüne bakıyorum, aynı yemeği yiyor, aynı havayı soluyorum. Sadece senden farkım duyamıyor ve konuşamıyor oluşum. Gözlerim senin dudaklarından çıkan her sözü duyuyor. İnce uzun parmakların bana seni çok iyi anlatıyor. Söylesene; seni duyamıyor olmam, hiçbir zaman ismini söylemeyecek olmam senin için bir engel mi? Yasemin, Sesim Olur Musun?" Yasemin ve Umut'un hikâyesini okumak için onların hayatına sizleri bekliyorum... "GİZ- ASKERİN YARİ" HİKAYEMDEKİ AZRA VE TALHA'NIN OĞLU UMUT'UN HİKAYESİ. ONU OKUMADAN DA BUNU OKUYABİLİRSİNİZ... Telif hakkı bana ve yayınevime aittir. Kopyalanma durumunda yasal işlem baştatılacaktır!
KARANLIK by gizzemasllan
69 parts Complete
"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zorunda kaldım diyelim." Gülümsedim, biraz daha yaklaştı, birkaç adım geri gittim ama sırtım soğuk duvara temas edince durmak zorunda kaldım. Fakat o durmadan üzerime gelmeye devam etti. Kaçmak için sağ tarafa doğru geçecekken kolunu önüme kalkan etti. Boş bir anında sol taraftan kacayım dedim ama bu sefer de diğer koluyla önümü kapattı. Tamamen onunla duvar arasında kalmıştım, kaçmama izin vermiyordu. Sırtımı duvara yasladım, yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Ne yapıyorsun?" "Konuşmamız gereken şeyler var." "Evet var ama bunu aramızda mesafe varken de yapabiliriz." "Yapamayız, böyle konuşmak istiyorum." Cevap verecekken gördüğüm şeyle sol gözünün altına düşen kirpiğini nazik bir şekilde aldım. "Kirpiklerin dökülüyor." Dudaklarındaki tebessüm büyüdü, sessiz kaldı. Sağ yanağında küçük bir gamzesi vardı, yakın olduğumuz için fark edebilmiştim. Kirpiğe usulca üfleyerek gözlerimi yeşillerine çevirdim. "Badem yağı sürebilirsin, çok iyi geliyor." Tek kaşı kalktı, söylediğim şeye şaşırmış gibiydi. Fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabucak atıp kaçmamı engellemek için önüme kalkan ettiği elini duvardan çekti, cebine attı. Merakla ona bakarken elini cebinden çıkardı, badem şekerlerini uzattı. "Yer misin?" Elinden bademleri alarak birini ağzıma attım. "Çok severim." Biraz daha yaklaştı, derin bir nefes aldı. "Badem şekeri gibi kokuyorsun." Badem şekeri mi demişti o? Şaşkınca bakarak elimdeki bademleri kokladım. "Güzel kokuyorlar yalnız." Başını salladı. "Biliyorum." Gülümsedim, kendisi de bir şeker yedi ve ekledi. "O yüzden söyledim zaten."
ESİR by gizzemasllan
69 parts Complete
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
You may also like
Slide 1 of 10
Savaşın çocuğu Kudüs cover
SESİM OLUR MUSUN & RAFLARDA  cover
KARANLIK cover
ESİR cover
kar tanem  cover
Açelya  cover
Yıldızlar Altında cover
Meftun cover
Zorbanın Koynunda +18 cover
Komutan | Texting  cover

Savaşın çocuğu Kudüs

60 parts Complete

Savaşın çocuğunun muhteşem finali