Ekin

Genç adam yudumladığı koyu içkisine baktı. Uzun zamandır bunun hayalini kuruyordu belki de. Duygusuzluğu had safhadayken tek hissettiği intikam ateşiydi. Bu hayatta herkes yaptığının bedelini bir şekilde öderdi ona göre.

"Hata yapıyorsun."diyen çocukluk arkadaşına çevirdi başını. Hata yapmıyordu, buna kesinlikle emindi. "Herkes yaptığını öder." Dedi soğuk sesiyle. Uzun zamandır kızı izliyordu. Aslında onu uzun zamandır da tanıyordu. Çocukluğundan birkaç anı aklına gelirken yüzünü buruşturdu genç adam. "O kız hiçbir şey bilmiyor bile."diyen arkadaşına döndü tekrardan. Alayla güldü. Kızı umursamıyordu ki. Onun için önemli olan kardeşinin intikamını alabilmekti. Kızın mavi gözleri aklına gelince duraksadı. O bakışlar çok farklıydı, ve daha önce onun gibi birini de görmemişti. Daha sonra bu düşündüklerine kızarak silkendi ve arkadaşına döndü. "Bu iş bittiğinde kız da bitecek," duraksadı. "Abisi de."

Arkadaşı oturduğu yerden ayağa kalktı ve bağırmaya başladı. "Bazen seni tanıyamıyorum. Kendi kardeşine yapılan şeyi masum bir kıza yapacaksın. Bunun intikamını almaya çalışmıyor musun zaten sen? Masum bir kızın hayatıyla oynayarak kendi adamlığın tatmin edeceksin değil mi? Öyleyse şunu söylemeliyim ki, adamlığın beş para etmez gerçekten." Genç adam da bu sözlere sinirlenmişti. İçten içte doğru olduklarına mı yoksa adamlığına edilen laftan dolayı mıydı bilmiyordu. Elindeki içki bardağını duvara fırlatırken kısa bir anlığına mavi gözler geldi aklına. İçki bardağı duvara çarpıp en ufak zerrelerine kadar parçalandı. "Kahretsin."diye geçirdi içinden genç adam. "Kahretsin."