Yine bir sherlock holmes
  • Reads 38
  • Votes 2
  • Parts 2
  • Reads 38
  • Votes 2
  • Parts 2
Ongoing, First published Aug 08, 2015
O gün en iyi dostumla beraber oturuyorduk.Birden dostumu gözlemlemeye basladim.Elinde o yine her zaman ki piposu düşüncelere dalmıstı.Gerçektende ne düsundugünü bilmek isterdim.Ardından merdivenden ayak sesleri geldi.Ve bir anda kapı açıldı ben bir anda irkildim,iceriye giren adam çok iri yapılı kaslari catik pantolonu çok yeni duruyordu.Saclari biraz agirmasina ragmen yasini pekte belli etmeyen havasi vardi.Dostum bana korkma o bizim müsterimiz dedi.Holmes ona oturmasi gereken yeri gösterdi.
Adam:İsmimi takdim edim beyfendi dedi.
ismi Eduardoymus.
Eduardo:merhaba bay holmes ben ingiltere de ünlü bir is adaminin  koruma görevini yapıyorum.Ve hemen olayımıza gecmek istiyorum.patronumun basi buyuk dertte ismini suanda soyleyemem bu konuda büyük bir emir aldım.neyse konuyu uzatmayayim patronuma bir kac gun once bir mektup.geldi bu  okuyunca sizde anlayacaksınız mektubun şantaj icerdigini mektup da gönderen kisinin adi da yaziyor adıda Charles augustus milverton muş 
All Rights Reserved
Sign up to add Yine bir sherlock holmes to your library and receive updates
or
#635zeka
Content Guidelines
You may also like
ATEŞ HATTI by ben1deniz
10 parts Complete
Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.
You may also like
Slide 1 of 10
ATEŞ HATTI cover
GÖZYAŞINDAN KÜLLERE cover
Gözler Yalan Söylemez cover
KURŞUNİ(mafya)  cover
KANDANKALE cover
Mesaj | Texting +18 cover
KURŞUN İZİ (Yeniden Yayınlanmaya Başlandı) cover
HUDUT cover
 TOPRAK  cover
Güvenli Bölge  /Mehir Belgin Doğu'dan cover

ATEŞ HATTI

10 parts Complete

Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.