" Körsün o zaman sen görmediğine göre," çocuk çatık kaşlarını düzeltip alayla bakmaya başladı bu kez. " Görmememde haklısın bu kadar kısa olmasaydın belki senin gibi cadı bir kıza çarpmamış olurdum." Gözlerimi pörtleterek karşımdaki yakışıklı ama bir o kadar ukala olan çocuğa baktım . "Sen ne hakla bana kısa ve cadı dersin. Uyuz herif." Sinirle soluyup, önümdeki taşlardan birini alıp çocuğa gösterdim. Çocuk ne yapacağımı anlamış olacak ki yavaştan yavaştan geriye doğru yürümeye başladı. "Sakın onu bana atayım deme! Çocuk musun be sen?" Taşı iyice elime yerleştirip çocuğa doğru yöneldim o geri geri giderken bende üzerine yürüyordum. Sokaktan geçen bir kaç kişinin dikkatini çekmiş olacağız ki bazıları bizi izliyor, bazıları bize bakıp tekrar yollarına devam ediyordu. Çocuğa kötü kötü bakarken o ise kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Son kez elimdeki taşa bakıp çocuğa doğru fırlattım. Bir kaç saniye sonra inleme sesiyle çocuğa zafer sırıtışımla baktım. "Ben kısa ve cadı değilim! Umarım anlamışsındır." 08.08.2015 © Tüm Hakları Saklıdır