Aşk bir otobüs şoföru misalidir; geçer direksiyonun başına ve sonunu bilmediği yola çıkmış olur. Otobüsüne bindiği insanları tanımaz, onlar hakkında en ufak bir bilgiye sahip değildirler, sadece onları gitmek istediği yere götürmekle meşguldur kafaları. Yolcular ise aşk'ın içinde yer alan her birine ufak roller verilmiş olan birer oyuncu görevindedirler. Bizler de aşk'a giden otobüs gördüğümüzde sonumuzu hiç düşünmeden atlarız içine. Şans bu; ya şoför o kadar yolcu arasında bir tek senin gözlerine takılır gözleri ve seninle uzun bi yolculuğa çıkmak ister, ya da onun gözünde herkes gibi olmuş olup ineceğin yerde indirerek aşk yolculuğunu başlamadan bitirmiş olur olayın kahramanı... Eylül aşk yolculuğunda çok yıpranmış bir kişilik fakat bu yıpranmışlık her defasında ona tecrübe kattığını, bir yanlışının üç doğruyu götürmemesi için sürekli çabalayışının delili niteliğinde. Hayatına girmiş olan üç adam... Hayatının uzunca cümlesininin sonuna koyulmuş olan üç nokta misali üç adam...
1 part