Ruhumda, bedenimde onunla birlikte yanıyor, tükeniyordu.
"Lütfen, yapma bunu bana." diye fısıldadım, dudağıma yaklaşırken. Kalbimin güm güm attığını, belki yarın pişman olacağını bildiği halde devam ediyordu.
"O gün," dedi biraz daha yaklaşarak. Bir şey sormak istiyor gibiydi, sesi biraz daha istekli çıkarken.
"O gün ölseydim, ne yapardın?" Tebessüm ettim. Gözlerimi kaldırıp dakikalardır bakamadığım gözlerine diktim gözlerimi.
"O gün ölürdüm."
*
Saçma bir deneyin kurbanı olan 3 insan.
Can yakan gerçekler.
Yitirilen hayaller, umutlar ve gelecekler.
Tamamen çöküme uğrayan bir genç kız.
Genç kızı daha da karanlığa iten iki genç adam.
Hiç hesapta olmayan, bir haber.
Sırların, alınacak intikamların ve her şeye rağmen yaşamaya devam eden 3 insanın, imkamsızlıklarıyla dolu bir hikâye.
Bu hikâye, her şeyiyle can yakan Yorgun olan 3 insanın hikâyesi.
Adam ölümdü, kadın ise ölü.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...