Üzgün gözlerle bana yaklaştı. Büyük ihtimalle bana acıyordu, bu şu an elim kandan kıpkırmızı olmuşken çok önemsediğim bir şey değildi.
"Yardım edeyim sana," diye mırıldandı belli belirsiz. Göz teması dahi kurmadan onu itmekle yetindim.
"Neden herkese karşı sınır koyuyorsun? Sen karanlıktan korkuyorsun Burçak, nasıl böyle iyi rol yapabiliyorsun?" Sesi tüm odayı kaplamıştı sanki. Beynimdeki çığlık seslerini duymazdan gelmeye çalışarak cevap verdim.
"Karanlık, benim ve bu yüzden korkuyorum. Ben en çok kendimden korkuyorum."
--
Ya hayatınızın en dibinde gibi hissederken gün geçtikte yeni çukurlar keşfederseniz? Karanlık oyunlar, sahte sözler, gereksiz davalar.
Burçak buydu işte, siyahın daha tehlikesi.
Karanlığın hikayesine hoşgeldiniz.
|| Karanlığın dibe sürüklenme hikayesi||
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022