Çok mutlu bir çocukluk yaşarken birden annesini kaybetti. O günden sonra bir daha mutlu olamadı. Babasının, onunla arasına ördüğü duvarları hiçbir zaman yıkamadı.
On beş yaşındayken babasının intiharı sonucu halasıyla bir başına kalan genç kıza, ailesinden miras olarak iki şey kaldı. Babasından, intiharın gerçekleştiği ve babası yaşarken bile girmeye asla cesaret edemediği karanlık çalışma odası. Annesinden ise, yoğun ısrarlarla biricik kızına verdiği ve sebebini kimseye açıklamadığı, yirmi dört yaşına gelmesine rağmen kendisinin de hâlâ bir anlam bulamadığı ismi; Tulem.
Ve şimdi tek istediği, bu yaşından sonra her insan gibi normal bir hayat sürebilmek. Peki, kader onunla aynı fikirde miydi?