Önecilikle 1-2 bölüm demeyin bölümler 13-18sayfa. Hayır"dedi inatla. Yine ve yine. Nesi zordu kabullenmenin onu sevmiyordum işte.O sanki çok büyük bir ormanda ki ağaçların yeşil yapraklarının her tonundan biraz almıs gibi gözlerininin içinde barındıran besleyen yeşil gözleri,sanki daha yeni vişne kiraz çilek üçlüsünü hayatında hiç görmemişte büyük açlıkla yemiş gibi duran kırmızı dudaklarını, ve en az yeni doğan bebeğin ki kadar yumusak ve beyaz pürüsüz teni,balın sarısından tutta güneşin sarısına kadar her türlü sarıyı barındıran saçları onu sevmemi mi gerektiriyordu? Sevmiyordum işte. Ahh tamam! Kendi iç sesime yalan söylemek istemiyorum bu noktada. Tamam hoslantı duyuyor olabilirim. "Yarın evleniyorum o yüzden artık bırak kolumu da gideyim olmaz işte". Bu cümleler onun canını yakıyordu. Biliyorum. Yağmurun yağacağını belli eden kara bulutlar nasıl gelirse etrafınızı karartırsa, içinize sıkıntı çöktürürse Gözlerinde ki yeşil tonların üzerinede öyle sıkıntılar çöküyordu işte. "İsteyerek evlenmiyorsun. Sevmiyorsun o adamı."