İnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner ki en derinlerinize, kimse içinizde ne fırtınalar kopardığını tam olarak kestiremez o acının. Ama bir gün öyle biri girer ki hayatınıza tam da o fırtınanın soğuk yeller estirdiği kalbinize; işte o insan anlar sizin fırtınanızı nasıl dindirmesi gerektiğini. Kader dediğimiz olgu, 'Her şerde bir hayır vardır.' sözünü yüzümüzde acı bir tebessümle bize öyle bir anlatır ki, bir yanımız buruk bir acı ile kıvranırken bir yanımız içimizdeki fırtınayı dindiren insana sıkı sıkı bağlanmak ister ve bağlanır da nitekim. O yüzden kemerlerinizi iyi bağlayın, İstanbul'un en nadide semtlerinden birinde prensesler gibi büyümüş Erva-Eylül Sözeri kardeşlerin karşısına Karadeniz'in hırçın dalgalarıyla yetişmiş Yaman-Yağız Mertoğlu kardeşler çıkarsa ne olur görelim. Ve unutmayın; Herkesin hayatı hiç ummadığı anda değişir. Bir de; Her şeyden önce 'Destek Olmaktır' AŞK. 21.08.2015-Tüm hakları saklıdır.
64 parts