"Kapanına hoş geldin Küçük Fare."
O... Gerçekten göz kamaştırıyordu.
Her şeyiyle mükemmeldi. Bir şey hariç.
Olması gerekenden 10 yıl daha yaşlıydı.
Benimle aynı yaşta olan birine nasıl bakıcılık yapabilirdim?
Ben kapana kısılmış küçük bir fareydim. Zarar görmeden kurtulabilecek miydim?
*
Meyra, ailesinin maddi durumu yüzünden yaz tatilinde üniversite sınavına çalışmak yerine, bakıcılık yapmak zorunda olan bir kızdır. Kendisi ayrıca bir yazardır ama bu konuda gerçekten berbattır.. Üstelik bakacağı çocuk yüzünden yazmaya zaman ayıramayacaktır. Ancak bakacağı çocuk, aslında bir çocuk değildir.
Bakacağı kişi onun yaşındadır ve bu iş oldukça zor olacaktır.
Çünkü Gölge başında bir gardiyan istemeyecek, ve Meyra'nın hayatını cehenneme çevirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
Tüm bunların üstüne Meyra'nın hayatına bir hırsız, bir kiralık katil, bir hacker, bir balerin ve birde solist katılır.
Sanki Meyra'nın hayatı yeterince zor değilmiş gibi anılarının sisli perdesinin arasında karşısına yeni bir isim çıkar.
İlke.
Meyra İlke'yi hatırlayamamaktadır.
Ve sonunda Meyra kendini garip anıların, gizemli insanların ve tehlikenin ortasında bulur.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024