S.E.K.S (SEVGİNİN EBEDİYETİDİR KOŞULSUZ SEVMEK)
  • Membaca 567
  • Suara 19
  • Bagian 8
  • Membaca 567
  • Suara 19
  • Bagian 8
Sedang dalam proses, Awal publikasi Agt 14, 2015
"Ölmek istiyorum." dedim bencilce. "Ölmek istiyorum." Hıçkırıklarım boğazımdan yırtarcasına çıkıyordu. "Belki de başımı şu karşıdaki tren raylarına koyup bir trenin beni ezmesini bekleyebilirim."
Üzerindeki ceketi çekiştirdi yine her zamanki gibi. "Tren rayına kafayı koyup intihara kalkışmak ha?" dedi gülerek. "Belki de düşündüklerinin arasında en doğrusu budur. Beynin ve vücudun arasındaki iletişim koparak ölürsün. Acı hissetme civarın %3 falan olur. Kurtulma şansın da yok." Rahat bir şekilde ayağa kalktı. "Ölmen de bir saniye sürer en fazla."
***
Begüm, henüz on yedi yaşında annesi ve babasından ayrılmak zorunda kalan bir genç kızdır. Sadece bir yıllığına da olsa hayatında her şey değişmiştir bir anda. Yeni bir okul, yeni bir aile ve yeni arkadaşlar...
Begüm'ün bir yıl içinde neler yaşayacağını, neler öğreneceğini Begüm de dahil kimse bilmez, bilemez. 
Hayatı aniden öyle bir çöküşe girmiştir ki çevresindekiler bile ne yapacağını şaşırır. Ama belki onların arasından bir kişi Begüm'ün neler yaşadığını anlayıp yardım etmek isteyebilir.
Peki Begüm bunu kabul edecek mi? Hayatına birini almak onun isteyeceği bir şey olacak mı?
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan S.E.K.S (SEVGİNİN EBEDİYETİDİR KOŞULSUZ SEVMEK) ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
or
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
GECENİN İZİ oleh hisssizyazar
27 Bagian Sedang dalam proses
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
SARKAÇ cover
Fındık Tarlası cover
Mafya Bey'im/Texting✔️ cover
Kocamın Patronu cover
Maça Kızı 8 | Devam*  cover
Kara Gül  cover
Lavin cover
Kal Benimle (Bxİ)  cover
SEKRETER cover

GECENİN İZİ

27 Bagian Sedang dalam proses

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....