"Benim kalbim bir puzzle değil. İstediğin gibi yapıp, bozamazsın. İzin vermem! Ve o puzzlenin bir parçası dahi kaybolsa, bir daha yapamazsın!"
----
Öğretmenlik okumak için puanını tutturan Melis, sonunda hayalindeki okula kavuşur. Okulu pek de uzak olmadığı için, otobüsle okuluna giden Melis, daha ilk günden kendine bir arkadaş edinir. Otobüs durağındaki, Baran!
İnsanlara yardım etmeyi kendine görev bilmiş Baran, okuluna gitmek için evine pek de uzak olmayan otobüs durağında bekler.
Her gün sabahın köründe, koca durakta sadece ikisi varken, arkadaş olmamak ne mümkün? Ki özellikle ikisi de konuşkan bireylerse...
Sizce bu yavaşça dostluğa giden arkadaşlık, yine zamanla aşka da gider mi?
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.