It Was Just A Meetup... First(l.h./5SOS Imagine)

Merhaba, şanslı kız,

Biz 5SOS:) Bu yazı, bütün formlardan sadece beş tanesinin arkasına koyuldu. Yani, anladığın gibi, bunu okuduğuna göre,

Birden yazı bozuluyor.

Ah şunu keser misin penguen bozuntusu

Bunu yazanın Mikey olduğunu anlaman için müneccim olman gerekmiyordu. Sırıtman daha da artarken, okumaya devam edşyorsun. Demek Luke'un yazısıydı. Yazı yine düzeliyor.

Bizimle zaman geçirecek beş şanslı kızdan-belki de erkekten, bilemiyorum- birisin! Birazdan yanına geleceğiz. Ve bunu kimseye söylememeni istiyoruz; bizimle zaman geçirecek beş kişiden biri, bizimle tam 1 ay geçirecek. Hep beraber olacağız. Anlayacağın, seni şanslı kız, kim bilir, belki bizimle 1 ay geçirirsin. Bizi birkaç dakika sonra göreceğine inanamıyorsun değil mi:')

-5SOS(Yazı Luke'a aittir.-Hemmo)

Gülümsemenin daha ne kadar genişleyebileceğini ölçüyor gibi hissediyorsun. Sanırım birazdan yüzündeki sırıtma tutulacaktı. Fakat bu gülümsemene engel olmuyor.

Birkaç dakika sonra arkandan gelen ayak sesleriyle vampirleri aratmayan bir hızda başımı arkaya çeviriyorsun.

Ve işte o an olan oluyor.

Fotoğraflarda gözlerinde kaybolduğun mavi-yeşil gözleri tüm canlılığıyla görebiliyorsun. Kırmızı saçlar, tam önünde duruyor. Peki ya Asyalı olmaktan nefret eden tatlı çocuk? Ashton gel saçlarını topuz yapacağım. Şuan karşında telefonunun %98'i fotoğraflarıyla kaplı olan, senelerdir yatmadan onları görmenin hayalini kurduğun, rüyalarında onlarla zaman geçirdiğin son dört senen tüm canlılığıyla karşında duruyor.

O anki aptallıkla yavaş adımlarla gözlerini onlardan ayırmadan yanlarına gidiyorsun ve parmağını Michael'ın yanağına bastırıyorsun.

Sen:
"Siz gerçek misiniz şimdi?"

*hepsi güler*

M:
Mmm, evet ama yanağım çöktü."

Sen:
"Bu sefer rüya değil mi?"

L:
"Sanmıyorum."

Sen:
"Aman Tanrım buna cidden inanamıyorum! Bu bir rüyaysa bile, hiçbiri bunun kadar