mısra.. acı dolu bir kız. dışardan dört dörtlük görünen hayatının içinde tüm acılarını gizledi. geçmişin kırıklarıyla yeni güne devam eden, asla kendini unutturmayan bir geçmiş, ya da sürekli hatırlatan. dinleyen ama dinleyeni olmayan mısra, kendi kendine dost olmuştu. kendine dürüst, kendine öfkeli, kendine hırçın.. Bu yüzdendir her gece kendine ağlaması, bu yüzden kendisiyle konuşuyordu aynanın karşısında. Fakat asla. . asla Disardan güçsüz gostermemisti kendini. zayıf görüyordu kendini, zayıftı da. ama biliyordu insanların kötü gördüklerinde "çorba da benimde tuzum olsun" diyeceklerini. bir insan bir kez Güvenir, bin kırıklıklarıyla da baş başa kalır. Yalnızdı. hic beklemediği, hiç beklemediği insanı ugurlamış, hic beklemedigi bir anda birini karşılamıştı. Berfu: ben sana geldim. kıyıda köşe de ne varsa hayata dair, ne kadar kalmışsa son bir umutla. Kırık kanatlarım ve yıkılmış bir hayatla.. birbirimizi toplayalım mi?"All Rights Reserved
1 part