THE ENCOUNTER

"Aww... Harry! Bak! Yıldız kaydı."
"Hayır bebeğim. Yıldızlar kaymaz. Az önce bir gök taşı ozon tabakasına çarpıp parçalara ayrıldı. Bu da ondan kopan bir parça." dedi gözlerime bakarak.
"Tıpkı benim gibi." dedi sonra sessizce. "Nasıl?" dedim anlamayarak.
"Ben de bir şeylere çarpıp paramparça oldum ama sen beni kayan bir yıldız gibi gördün." dedi gülümseyerek.
Ben de gülümsedim ve dudaklarına yapıştım arzuyla. Tutkulu bir şekilde öpüp nefessiz kalana kadar çekilmedim.
Ayrıldığımızda ise gözlerim direk pembeleşmiş dudaklarına gitti. Oradan da 'Biz Buradayız!' diye cırlayan zümrüt gözlerine.
Evet... Kırılmış ya da bu hayattan darbeler almış olabilirdi ama benim gözümde mükemmeldi.
Gözlerimi zümrütlerine kilitledim ve içimden geçen sözleri söyledim.
"Benim için bir yıldızsın Harry!" dedim ve kısa bir buse kondurdum dudaklarına yeniden.
"En değerlisinden, en parlağından bir yıldız!"

-----------