Elimde ki gitarımı nazikçe kabına koyup dolu gözlerle ona baktım. İlk aşkım değildi belki ama son aşkımdı, babamdan sonra en sevdiğim erkekdi o. Yanımda oturmuş ellimi hiç bırakmıyacakmış sıkıca tutuyordu, mutluydum, mutluyduk. Onun yanında hissettiğim huzurun tarifi yoktu, onca olayı geride bırakarak mutluluğa yelken açıcaktık buna tüm gönlümle inanıyordum. Dolu gözlerimden akan yaşları boşta olan eliyle silerken, bir yandanda yanağımı okşuyordu. "Seni çok çok sevebilir miyim güzel kız?" diye sorunca yanağımda ki gamzelerimi belli ede ede güldüm. "Sen bilirsin, yakışıklı."