Yürüyorum... Sessizce arkama bakmadan yine yalnızım yola bakıyorum yağmur damlaları bile sürü halinde etrafa bakıyorum mağazalar yanyana bir sürü. Peki ben neden yalnızım. Gömülüyorum sanki hergün. Ailem yok beni soran yok üşüdüğümde üstümü örten annem yok. Düştüğümde kaldıran babam yok. Sevgilim olduğunu öğrenince bana karışıp o çocuğu döven abim yok. Aşık olduğu çocuğu bana anlatan ablam yok. YOK YOK YOK. Boşum ben bu dünyada. Kimsenin umurunda değilim. Düşünüyorum bi umut belki ailem vardır diyorum ama sonra düşünüyorum peki neden beni bıraktılar o yatakhanesi buz gibi olan yetimhaneye. Sadece ağlıyorum işte ben buyum. Gözyaşlarım bile benden nefret ediyor gözümden sel gibi akıp gidiyor. Peki ben nasıl dayanıyorum buna bilmiyorum. Nasıl ayakta kalıyorum düşerken tutan bi kimsem olmadığını bildiğim halde. Yürüyorum... İşte o yatakhanesi buz gibi olan yetimhaneye gidiyorum. Geceleri hıçkırarak ağlamaya gidiyorum. Gözümü kapatıp bi ailem olduğunu düşünüyorum biraz mutlu olup sonra bunu gerçek olmayacağını anlıyorum. 18 yaşıma tek girmek istemiyorum mesela. Ben doğduğum için birilerinin mutlu olmasını istiyorum. Arkamı toplarken bana bağırıp çağıran yetimhane çalışanının nefretini değil. Yine düşünüyorum. Belki de bi yeğenim vardır. Gözleri benim gibi masmavi, böyle tombul gülerek bana bakan. Ama sonra diyorum ki kimsin sen kimsin! Gerçek adın ne? Kimliğindeki yanlışlıklar ne? Nerede doğdun? Güzel bi İzmir kızımısın yoksa? Belki de kaçırılmışımdır bilmiyorum. Bi his o kaçırılma korkusunu anımsatıyor bana. Yürüyorum... Sessizce arkama bakmadan sonra o çıkıyor karşıma ve asıl sahte hikaye şimdi başlıyor hissediyorum...Todos los derechos reservados