"Göz göze geldiğimizde..." dedi Gece, gözlerini o zifiri karanlık gözlerden çekerken. Ona bakmak ateşe düşmekten farksızdı...
Susuzluktan kuruyan dudaklarını nemlendirmek istedi fakat yapamadı. Ona savaş açmış gibi, ateş saçan dudaklar o kadar yakındı ki... Değse alev alacağını düşündü.
Ama dayanmalıydı, Gece. Bu yola çıkarken kül olmaya razı olmuştu. Ateşten korkmak saçmalık olurdu onun için.
Sözlerine devam etmek için zor da olsa dudaklarını aralamayı başardığında, aralarında milim fark olan dudaklar harekete geçmişti.
"Öğrenmeye hazır mısın, Umut?"
Ne demişti o öyle? Bu yakınlıkta nefes almayı unuturken dediklerini nasıl idrak edebilirdi? Her şeye rağmen bir kelime dikkatini çekmişti genç kızın. Tüm kelimeler ifadesizleşirken o kelime, hayat bahşediyordu, Gece'ye. Umut demişti. Umut...
Yeni bir hikaye, yeni bir umut, yeni bir hayal...
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.