Bir kadın, kadından önce bir birey, bir insandır ve 'insan' haklarını hak eder. Bir tutam fazla saça bedel değildir 'insan' ruhu. Ne kesebileceğin bir nesne, ne de yenisi çıkacak bir kalp. Masmavi gökyüzünü kapatan gri bulutlar kadar buruktu kalplerimiz. Yağmurumuz gözyaşlarımızdı, gökkuşağımız ise bir tutam kalmış insanlığa tutunan ruhlarımız. Aynı zaman da gecenin bir yarısı eve dönerken sözlü tacize mağruz kalmış bir kız kadar ürkek, rahat adımlar atarak yaşayabilmekten aciz. Güneşten nefret edecek kadar mutsuz. Kırlaşmış bir saç teli kadar kırık ve değerli. Sahi, gece korkmadan dışarı çıkmak nasıl bir şey? Olay gece dışarı çıkmak mı yoksa gecenin katili olmuş, ruhunu karanlığa bulamış kişilerin iğrenç sozlerine, tacizlerine mağruz kalmak mı? Peki ya korkmamak? Korkmadan yaşamak, iğrenç bir şey yaptığında bile takdir edilmek nasıl bir his? Bilmiyorsunuz değil mi? Artık siz susun. Konuşma sırası, her şeyi bilme sırası bizde. Bir tutam fazla saç için ruhlarımızı yok edenlere.