Zümra, babasının geçmişinin kurbanı olduğunun farkında olmadan okulunu bitirmeye çalışıyorken bir gün hastaneden aldığı haberle yerlebir olur. Babası bir kadını bıçaklamıştır. Zümra babasının savunulamaz hatasıyla hayat savaşına bir yenisi eklemiştir ancak hayattaki tek varlığı annesi olan Dağhan Koçdemir'in gazabıyla karşılaşacağının farkında değildir. Geçmişin yükü, iki insanın düğümü olacaktır.
~
"Baba?" diye fısıldadım o olmasını ister gibi.
"Gitme." Tereddütle nefes alıp verdi. Gidiple gitmemek arasında kalmıştı şimdi. Bacaklarımı iyice kendime çektim. Suratımı buruşturup yanaklarıma dağılan yaşları silmek için hareketlendiğim an, sırtımda ve bacaklarımda beliren kolların bedenimi sarmaladığını ve beni yattığım yerden kaldırdığını fark ettim. Bedenimi çepeçevre saran kolların arasına alındığımda sessiz sessiz hıçkırmaya devam ettim. Saçlarım sakallarının arasına gömülmüştü, başım çenesine değiyordu.
"Baba beni burada yalnız bırakma. Çok üşüyorum." Kollarım boynuna dolanırken aynı tanıdık koku doldu burnuma. Burun deliklerim sızlarken bedenim uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında yapayalnızdı. Öyle yorgundum ki, beni kucağına alan adamın düşmanım olduğunu bile bile onu babam yerine koyuyor, kendimi aldatıyordum.
Neden onu babam yerine koyduğumu bile bile hayal kurmama izin veriyordu?
"Yanındayım." diye fısıldadı güçsüzce serbest bıraktığım başımı dik tutmaya çalışırken. "Yalnız değilsin, korkma." Sıkı sıkıya kavradığı bedenim kollarında küçücük kalmıştı. Başımı olumsuz anlamda sallarken usul usul ağlıyordum.
"Hayır," dedim acıyla. "Yalnızım." Hem de öyle yalnızdım ki ben... Kelimeleri arkadaş saymıştım kendime.
~
İlk yayımlanma tarihi: 05.09.2015'tir.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...