Başka Bir Zoraki Evlilik!
  • Reads 548
  • Votes 12
  • Parts 2
  • Reads 548
  • Votes 12
  • Parts 2
Ongoing, First published Aug 30, 2015
BAŞKA BİR ZORAKİ EVLİLİK klasiği!
-------------
Geçmişte yaşadıkları bir olay yüzünden birbirlerinden nefret eden iki genç, yıllar sonra tekrar karşılaşıp evlenmek zorunda kalırlar.

Bade'nin evlere temizliğe giden annesi bir gün hastalanır ve işi bırakmak zorunda kalır. Annesinin yerine Bade çalışmak ister, ama Meltem hanımın tek bir şartı vardır. Buğrayı adam ederse, annesinin sağlık masraflarını, kendisinin ise eğitim masraflarını o karşılayacaktır.

Tabi ki buradaki tek sorun Meltem hanımın bu şartını oğluyla evlenirse gerçekleştirecektir.

Bade ise lise zamanlarında yaşadığı kötü anıları çok zor unutmuştur, bu anılar yüzünden hissettiği nefret günbegün artmıştır. geçmişteki acılara sebep olan kişi müstakbel kocası olmak zorundadır.
-------------
VOTE ve YORUM bırakmayı unutmazsanız sevinirim. Bu hikayeyi sıradanlıktan çıkarabilmek için sizlerin yorumlarına ihtiyacım var. Bu hikayeyi tek ben değil siz de yazın, yorumlarınızla hikayeyi yönetin...

UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)
All Rights Reserved
Sign up to add Başka Bir Zoraki Evlilik! to your library and receive updates
or
#218başka
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SARRAF cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
Kara Gül  cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover

GECENİN İZİ

34 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....