BİR TUTAM (DÜZENLENİYOR)
  • MGA BUMASA 485,516
  • Mga Boto 32
  • Mga Parte 1
  • MGA BUMASA 485,516
  • Mga Boto 32
  • Mga Parte 1
Kumpleto, Unang na-publish Aug 30, 2015
BİR TUTAM...

"O, taş kalbin bir gün sadece bana ait olacak mı? O beynin bir gün bana içinden geçenleri anlatacak mı? Bunları çok merak ediyorum," dedi genç kız belline sarıldığı adamın kokusunu içine çekerken.

"Senin istediğin kalbim mi? Yüreğim önemli değil mi?" Geri çekilerek kadına baktı ve tekrar kendine sarmadan önce göz kırpıp sıkı sıkı sarıldı.

"Yani..." Cümlesini bitiremeden susturulmuştu dudağının üzerine kapatılan parmaklarla...

"Kalp önemli değildir Elif. Yürek senin için yanmadıkça, kalp yansa ne olur? Yürek çırpınmıyor kadın, bu yürek kimse için kapılarını açmıyor..."

***
Yazar: ©haticekubraozcan
.
Herhangi bir yere aktarımı halinde yasal işlem başlatılacaktır. Telif hakları şahsıma aittir. Kopayalanamz, çalınamaz ve türetilemez.
All Rights Reserved
Table of contents

1 parte

Sign up to add BİR TUTAM (DÜZENLENİYOR) to your library and receive updates
or
#482edebiyat
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
GECENİN İZİ ni hisssizyazar
29 Mga Parte Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
SÜKÛT-U HAYÂL (İMTİHANLAR VE NİMETLER SERİ-1) (KİTAP OLDU) ni toprak_kokusu_00
41 Parte Kumpleto
BU KİTAP İMTİHANLAR VE NİMETLER SERİSİNİN BİRİNCİ KİTABIDIR! Bir kız... mutluluk dolu hayat dolu güzel seven sevilmek isteyen bu kız bir gün istediğine kavuştuğunu sanarken en acı imtihana tabi tutulabilir hayattan soğuyabilir mi? Hayatı sukutu hayallerle yıkılabilir mi? Peki tekrar kendine gelme ihtimali yüzde kaç olur? Adam; bazen bir orman kadar sessiz ve ıssız bazen tanyeri havası gibi huzur verici bazen bir rüzgar kadar hiddetli ve bir fırtına kadar şiddetliydi. Zalime karşı alev alan gece gözleri mazluma karşı daima merhametliydi. Geceyi gözlerine, şükrünü ise hem diline hem de kalbine gizlemişti. Yusuf yüzlü demir yüreklilerin aksine Yusuf yüzlü, sadık sözlü, Hamza yürekli bir gençti... Kadın; bazen bir deniz kadar dingin bazen denizin dalgaları gibi hırçındı. Hüznü kalbinde, hayal kırıklıkları ruhunun derinliklerinde ve sabrı her vakit duruşundaydı. Gök gözleri hak edene gün batımının kızıllığını içeren öfkeyi, hak edene safi mavinin verdiği mutluluğu ve teskiniyeti sunardı. Hayal kırıklığının, hırçın dalgaların savurduğu taşlar misali oradan oraya savurduğu genç kız; çektiği acılara rağmen sarıldığı sabrının ve dualarının karşılığını gecenin kendisinde ve bir gece gözlüyle bulacaktı... ⭐⭐⭐⭐ "O susmuştu benim hayallerimin kırılma sesi zihnimde ve kalbimde inlemişti... ben gitmiştim ve o bende bitmişti...ben ise bugün anladığım kadarıyla onda hiç yer etmemiştim zaten..."
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
SÜKÛT-U HAYÂL (İMTİHANLAR VE NİMETLER SERİ-1) (KİTAP OLDU) cover
Kocamın Patronu cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
TEBESSÜM cover
SARKAÇ cover
Esmâ-i Nebî أَسْمَاءُ النَّبِىِّ ﷺ  ✔ cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover

GECENİN İZİ

29 Mga Parte Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....