
Bir aşk daha ne kadar imkansızlaştırılabilirdi? Daha ne kadar canı yanardı, seven insanların? Kimsenin bilmediği ama alışagelmiş bir şey vardı ki, insanlar hayatımıza izin almaksızın karışa biliyorlardı. Her şeyi elimizden alıp bizi çaresiz bırakabiliyorlardı. Bunun en somut kanıtıydı; Havin ve Arşad'ın hikayesi. Belki yıllar sonra bile anlatılacak kadar acı ve destansıydı ama asla örnek bir aşk hikayesi değildi. Genç kızın asiliği ve cesurluğu karşısında ne Arşad'ın öfkesi ve inadı durabilirdi ne de Diyarbakır. Ancak aksi iddia edilemeyecek bir şey vardı ise Arşad'ın aşkı karşısında da Havin duramazdı. *** "Sen beni hep böyle namlunun ucundan mı seveceksin?" dedi genç adam alay dolu sesini gizlemeye gerek görmeden. "Hayır, ben seni hep böyle namlunun ucundan yakacağım." Genç kızın sözleri birer hançerdi ve Arşad Ağa'nın göğsüne saplanıyordu. Ama genç adam hak veriyordu da bu güzel kıza.All Rights Reserved