Doğruyu, yanlışı ayırt edemeyen saf,temiz kalpli 17 yaşındaki genç kız...
Anlaşılmayan, geçmişine lanet eden ölümden korkan, her gece ızdırap çeken kız...
Yaşadığı hayatta umudu kalmayan, yeşeren umudunun solan gülü o.
Sevgisini kullananların etrafında ezik, etrafı acıyanlarla dolu, gerçek hayatın acımasızlığını yaşayan mutluluğu arayan sönük yıldız...
Yıldızının kıvılcımı sönmesiyle acılara hapsolan zavallı genç kız..
Umudu kalmayan yıldız.....
Aşkta hep başarısız olan umudu tükenmiş, solan bir çiçek...
Taki onunla tanışıp tekrar hayata bağlanan umutlarının yeşermesiyle gülümsemeyi tekrar başarabilen yıldızının kıvılcımının yanmaya başlamasıyla hayata tutunabilen
bilen kızın hayatı...
Her gün onunla mutluluğu artan arttıkça etrafa neşe dağıtan yıldızın öyküsü bu...
Aşkı ilk defa elde etmenin mutluluğu ile her gün gülümseyerek yatağından kalkan kızın öyküsü...
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."