''Küçükken etrafında ki herşey büyük olduğu için söylediğin o cümlelerde kocamandır. ''Senin için dünyayı yakarım'' der, aslında kibrit bile çakamaz. ''Senin için canımı veririm'' der , çünkü o zamanlar ölüm bile oyundur.
Eğer hala küçüksen hala büyümediysen küçükken söylemiş olduğun o lafların altında ezilirsin, bazen öyle olur.
Ama bir gün bi arkadaş çıkar karşına öleceğim der ölür. Çünkü oda senin gibidir , hala küçüktür.
Kardeşlik cezadır bazen , borçtur, yüktür, mecburiyettir, vefadır.
Kardeşlik zordur...''
Aşkın ve nefretin,
dostluğun ve düşmanlığın,
iyiliğin ve kötülüğün en uçlarda yaşandığı bir hikaye...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."