Cennetin kapısında sorulan,sık sık sözünü ettiğin iki soruya vereceğin o cevaptaki, beyaz t-shirt e sahip olduğumda gelebilirim İlbay. Ben Ate'yim. Üstelik günaha hiç ilişmedim. Nasıl yapıştırdı Tanrıların tanrısı üzerime bu yaftayı? Sana olsam olsam biraz, güldüğünde oluşan dudak kıvrımından,biraz da sırtından aşık olurum. Beni annene söyleme. Söyleme kimseye beni. Sesi dahil uçurumdan sarkmış bir kadınım. Adını seslensem düşeceğim. Adımı seslensen ağzımı açmayan bıçak gırtlağımı doğrayacak. Başkasının bulutu üzerine yağmur olsun istiyorsun. İsteme. Yağarsam kan damlacıklarıyla yıkarım sokaklarını,yağarsam çok katilin tek makdulü bedenimden korkarsın. Neresinden tutsan öldürürsün ölümü?Ölüm ölse tuttuğun yerden doğar mıyım ellerine, masum bakışlarımın olduğu zamanlardan tekrar? Doğranmış saçlarımdan,ezilmiş tırnaklarımdan,ikiye bölünmüş göğüs kafesimden tut. Sabahın altısından,ısınmayan yatağından,düşen omuz askısından tut. Neresinden tutarsan tut,bir piano tuşunun üzerine fırlat beni.Senin notanı sonsuza dek çalacağım. Dokun bana İlbay.Yaralarımdan dokun.Haziranda öldüm,haziranda doğmalıyım.