"Arasam bulabilir miydim acaba benim gibi kadersiz,bir o kadar da masum birini? "(R)
~
"Yine de kimse kalamadı doğduğundaki kadar masum.Onunla aynı suda boğulmayı,kendim seçiyordum."(A)
~
Her işi ters gitti babasını kaybettikten sonra, kadersizin tekiydi,gitgide masumluğunu kaybetmeye başlayan çocuk.
Ondan daha masum olduğu kadar,güçsüz de olan bir kız; kaderine onu yazmak istedi.
Kaderine eğildi fısıldarken.
Masum kızın kirlenen kaderi,kadersiz çocuğun da kaderini belirledi.
*
"Ne yapacaksın benim gibi kadersizi?"
"Sen yaz kendi kaderini koy içine de beni."
...
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.