'İçine atmaktan vazgeç. Vazgeç, anlat kurtul.' Her gün kulağına bu cümleyi fısıldayan bir nefes. O her şeyden kurtulmak isteyen, başka acılara kafa tutamayacak olan kalp, yaşanacakların ardından defalarca yanaklardan süzülen göz yaşları... Sırf başkası üzülmesin diye sımsıkı tuttuğunuz o çeneniz. Bu mu yani? Değeriniz?' diye söylenen cümlelerden sıkıldıkça kendine direnen Irmak, kendini bu umutsuzlar odasından atmak istese de dışarıya çıkıp hayata isyan edecek cesareti hiçbir zaman bulamamıştı.Zavallılar dünyasından sıyrılıp, yapmak istediği her şey uzaktı kendisine. Bunu kendisine kendi yapıyordu. Aşılmaz bir yolda ilerlemek zordu. Zor olanı başarmak daha zordu, biliyordu... Yaşadı, her şeyi göze alarak onun peşinden gitti. Sürüklendi, kayboldu. Ortaya çıktı, mahvoldu... Peki, ya sonra?All Rights Reserved
1 part