"Bak şimdi. Her kızın çocukluğundan beri hayalleri vardır. Sevdiği biriyle evlenmek, saatlerce en sevdiği gelinlik modelini aramak, evini kendi dekore etmek. Hatta kocasıyla birlikte her eşyanın montajını kendi yapmak... Ufak çocuklarının olmasını... Her kız aş erme dönemi gelince eşinden saçma şeyler istemek ister. Gerçekten ister mi? Hayır. Yine de bu ufak bir hayaldir." Önündeki kağıtlardan bir kısmını önüne çekti. "Biz bunlara kağıttan hayaller diyelim. Her kağıt bir gelecek hayali içerir. Sen bunları özenle düşünürsün, bazen okuduğun kitaptan etkilenirsin, bazen tek başına değil biriyle hayal edersin. Sonra..." Önündeki kağıtları önüme itti. "Yırt." Ne yaptığımı bilmeksizin her kağıdı ufak parçalara ayırdım. "Üzerine alınma, bir gün bir puşt gelir ve kağıttan hayallerini parçalar. Sonra parçalanmış hayallerin ardında parçalanması unutulmuş bir karton çıkar. Şerefsizin biri hayallerinin hepsini yırtar, parçalar ama o kartonu kesmeye tenezzül etmez. Ders vermek ister gibi. Kağıttan hayallerin sahibinin kartonunu kesmez. İşte o karton kesilmediği zaman böyle oluyorsun." "Ben kartonu kesmeye korktum, arkamda kimse yoktu ama yapamadım. Beceremeyince ise..." Yırtılmış kağıtları masaya yaydı ve mümkün olduğunca birbirine denk gelmesini sağladı. "Kağıttan hayallerimi tekrardan birleştirmeye çalıştım. Olmadı. Ben ise ambalajıma çekildim." *Kapaktaki ablamız Scarlett kızıl saçlı ve yeşil gözlü diye o. Başka birini bulamadım o kriterde. Bir tek Bonnie vardı o da yakışmıyordu. Temsili. O değil yani.*