MÂHPARE
  • Reads 2,740,069
  • Votes 129,047
  • Parts 37
  • Reads 2,740,069
  • Votes 129,047
  • Parts 37
Complete, First published Sep 01, 2015
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu.

Fakat denemeden bilemezdi.

"Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. 

"Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!"

 Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne.

"Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken.

"Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. 

"Ne demek ki?"

"Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini.

"Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?"

 Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel."


© Tüm Hakları Saklıdır  kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz.
Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
All Rights Reserved
Sign up to add MÂHPARE to your library and receive updates
or
#92dram
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
28 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 20
MEZOPOTAMYA MASALI  cover
MUHÂFIZ cover
Kara Gül  cover
DÜŞKÜNLER VATANI cover
GECENİN İZİ cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
ZİRVENİN SAVAŞI cover
SARKAÇ cover
GÖLGE - VADE cover
Bu Kalbe Girebilir misin? (Yeniden Yazılıyor) cover
SESSİZ GELİN (Tamamlandı) cover
ATEŞ FIRTINASI cover
Mafya Bey'im/Texting✔️ cover
GURONİ cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
Kün ve Kül cover
Kocamın Patronu cover
MESAJIN VAR cover
ATEŞ cover
MİAT cover

MEZOPOTAMYA MASALI

7 parts Ongoing

"Gülnişan Karaca, bu söz saçmalığı olmasaydı sevdiğim kadınla evlenecekdim." Sözleri neden kalbime bir bıçak gibi saplanmıştı? "Ama durum belli. Benim konağıma gelin geldiğin günden itibaren Gülnişân Karamanlı gibi davranacaksın! Asla benim gerçekden karım olmayacaksın! Ve bizim yollarımız bir gün ayrılacak. O güne kadar, bir Karamanlı gibi davranacaksın." Dedi. Sesi öfke barındırıyordu. "Bir şartım var!" Dedim kendimden emin çıkan sesimle. "Nedir?" Diye sordu. "O güne kadar ne olursa olsun, üzerime kuma gelmeyecek, gelirse..." Tek kaşını havaya kaldırdı. "Gelirse ne?" Dedi. "Gelirse andım olsun ki Mardin Midyat meydanında kafana sıkarım!" "Kabul!" Dedi. Şu konuşması bile bana karşı nefretini belli etmişti. - "Gece kadar sevdim seni, Gökyüzü kadar sevemedin beni." •Mardinde geçen bir söz aşkı hikâyesidir. •Kuma, Aldatma Yoktur! •Mezopotamya Masalı Adlı Yazılmış İlk ve Tek Kitapdır!