Uzun zaman oldu,bazen diye baktığım her cümle sonunda senin adın olmalı..Güneş süzülmeli yüreğime,sen gibi..Yağmur yağmalı toprağıma..Iliklerime kadar sen olmalıyım..Aldığım her nefesin adı sen.Sabahları kalktığımda şişmiş gözlerimde sen...Okuduğum kitaplar hep seni yazıp anlatıyor; o yüzdendir,geceler boyunca kitap okumam.Bir parça sensizliğimi alır diye bakıyorum işte sayfalarına..Hiç bakmıyorum insanların yüzüne;Bir sen görür alışırım.Gittiğinde yine yüreğim acır,sensizliğe bir sensizlik daha eklenir.Olmayan hayatın güftesi gibi söylerim işte..!
Bu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim.
Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başladığı İngiltere'den Mardine yaz tatiline gittiğinde berdel kararıyla Asmin ile evlenmek zorunda kalır.
Ne Ezman bu zamana kadar izleyip okuduğumuz bir ağa ne de Asmin boynu bükük bir berdel gelinidir. Ezman başta bu evliliği kabullenmek istemez ve Londra'ya kaçma planları yapar. Sizce bunu başarabilecek mi?
Her ikisi de bu kadar alışagelmişin dışında bir karaktere sahipken, evlilikleri ayakta kalabilecek mi?
Ezman Ağa'nın ve Asmin'in berdel hikayesini okumaya, okurken hem gülüp hem ağlamaya var mısınız?