Herkesin kalbinde, ihtiyaç duyduğu bir yudum sevgi vardır. Bu bir yudum sevgi, nice bilinmezlere ve nice mutluluklara ev sahipliği yapmaktadır... Miraç hayatında en doğru saydığı şeye adapte olarak, ömrünün bir yudumunda gizlediği aşkının yollarını gözleyerek yaşıyordu. Dilinde ve mısralarında her zaman ''Bir yudum sen, bir yudum ben, toplarsak koca bir hayat biz olur mu?'' diye sorular dolanıyordu. O bir mecnun değildi ama sözleri şiir gibiydi, o bir Ferhat değildi ama sevdiği için koca dağları delmeye razı gibiydi. Aslında Miraç her şeye rağmen hayalindeki gerçeğin izindeydi. . . Kâinat ise sessizliğin en derin sesi olmakla beraber, gözleriyle yıldızlara meydan okuyan, gülümsemesiyle güneşi dağlar ardından çıkarmayan, saflığı ve masumluğuyla, cennet edasında bir meleğin dünyada olduğunu anlatan mizacıyla, olur olmaz düşüncelerle kafasını yoruyordu.