''Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi.. Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında.. Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur parmak uçlarından öperdi..'' -Cemal SÜREYA- Usulca adamın yanına yaklaştı kadın. İkisi de sessiz ve bir o kadar çaresiz. Kadın, gözü uzaklara dalmış adama baktı. Bu karanlık, adama. Ona aşıktı, evet hem de çok. Ona aşık olduğunu hiç bir zaman söyleyemeyecekti. Korkuyordu.. Tanrının kendisini hemen yanına almasından korkuyordu. Sessizliği bozarak söze ilk başlayan adam oldu. "Bir ölüye aşık olmak nedir bilir misin?" Kadın adamın sorduğu soruya karşı güçlükle yutkundu. Ne diyebilirdi ki? Adamın o karanlık gözlerine baktı. Resmen içinde boğulur gibi oldu. "Birini kaybetmek nasıl bir şey iyi bilirim. Ama en çokta sevdiğin biriyse bu.. dayanılmaz bir acı olup çıkar karşına." Şilan.. Huzur evinde çalışan, 19 yaşında olan, kaybetmekten korktuğu kardeşiyle yaşayan, küçücük bir sevgiye muhtaç bir genç kız. Sidar.. 25 yaşında, bir çok kızın hayallerini süsleyen, zengin, hani o dediğimiz 'BUZ PRENS' tiplemelerinden, genç bir adam. Bakalım kader onları nasıl karşılaştıracak?All Rights Reserved
1 part