Mütevazı bir moda atölyesine sahip olan Pera Poyraz adını dünyaya duyurup, ünlü bir modacı olmak için her şeyi yapabilecek hırsa sahipti ve karşısına gelen teklifi geri çevirmedi. Dünyanın sayılı zenginlerinden olan Aral Elmassoy'la evlenmesi istenmişti. Bu teklifin onu hayallerine adım adım götüreceğini biliyordu. Ama tek bir sorun vardı, yıkılmaz duvarlarıyla dünyanın hakimi olduğunu bilen adımın hayatında hiçbir kadına yer yoktu, ta ki Pera acımasız hırsıyla bu yıkılmaz gibi duran duvarlara darbelerini indirene kadar.
Pera kaderini kendi elleriyle ilmek ilmek dokurken, Aral'ın her ilmekte mücevherlerle işlenmiş gibi görülen kaderin arka yüzüne bir yılan gibi ölümcül zehrini akıtacağını bilmiyordu. Öyle ki o zehir kadının duygularını felç edip kalbini hissizliğe gömecekti...
***
Beliz Poyraz, dünyadaki en çatlak kız unvanını almış, hayatı boyunca şımartılmış, en iyi eğitimlerden geçmiş, inat ettiği her şey uğruna savaşan ama sakarlığı tuttuğunda tökezleyip düşerek savaşı kaybeden bir prenses.
İyi kalpliliğinden dolayı bir karıncayı bile incitmezken, Barlas Elmassoy tarafından aşağılandığı bir günde ona karşı olan bütün iyi düşüncelerini öldürmüş; gururu, içindeki savaşçı kadını uyandırmıştı. Eline savaş silahlarını aldığında karşısındaki adamın inadını kırmak için her yolu deneyeceğine ant içmişti...
Bu kitapta yetişkin içerik bulunmaktadır!
Konuşamayan bir kadınla,sert asker bir adamın hikayesi
"Cesaret,ilk darbeden sonra korkmadan adım atmaktır Kurttan.Sonuda,sonu gelmez zaferdir."
Belimdeki ellerinin an ve an sıklaştığını hissettim.Bunu neden yaptığını bilmiyordum.
"Sen sen ol bir daha kazandım diye gardını indirme.Yoksa düşmanın gelir ve seni burada bırakır,sende arkada kalır bir daha düşmanına yetişemezsin"
___________________________________________
Siz:Ya hangi cimri adamsın bilmiyorum ama
Siz:Şu annen denen huysuz kadına yeni bir telefon al!