Sigara izmaritlerinin olduğu bu sokakta sahile çıkan yoldan başka hiçbir şey yoktu. Sapmadan gittiğimde o dev dalgaların ve karanlığın karşısına çıkıyordum. Sokaklar bir o kadar sessiz ama bir o kadar da hareketliydi. Duymasını isteyene. Umutsuzluk içinde tükendiğim o dakikalar tersine döndürülmüş kum saatinin içine akın akın ilerliyordu. İşte o eşsiz dalgalar, her sert kayaya çarpış sesinde çaresizliğimi iliklerime kadar hissediyordum. Bu yüreğimdeki sızının sembolüydü.