Ya bir Koreli'ye aşık olursam. Ya onu sonsuza dek kaybettiğimi sandığımda, hayatın bana lütfettiği o mucizelerin en büyüğünü yaşarsam.
Yaşadığım en kötü anımdan sonra onunla karşılaşmamın bana iyi geleceğini zannedip hayata hiçbir şey olmamış gibi devam ettiğimde en büyük hatamı yaparsam. Bütün bu korkularımı yenebilmem için sadece ona ihtiyacım olduğunu kabullenmeyip kalbini çok kırarsam.
Hani her aşk hikayesinde bir klasik vardır ya, 'Masum Kız', 'Kötü Erkek'i sütten çıkmış ak kaşığa dönüştürür. Sanki o, bu basit kuralı çiğnemek için karşıma çıkarılmış gibi.