Bir kız var karanlığın içinde. Saçlarını ensesine kadar kesmiş, mutsuz bir kız... Belki de umutsuz. Bir de makas var ince parmaklarının kavradığı. Kız saçlarını mı kesmişti yoksa onlara sinen dokunuşlardan mı kurtulmuştu belli değil. Bu defa adam yoktu görünürde. O yüzden mi karanlığın içindeydi kız, yoksa adam mı kapatmıştı ışıkları?
~
"Beni kandırdın,"dedim aksini söylemesini ister gibi. Sonra sustum. Konuşmasını, inkar etmesini, gitmeyeceğini söylemesini bekledim.
"Seni kandırdım,"dedi yaptığı şeyden gurur duyar gibi. Sesinde en ufak bir pişmanlık yoktu. Aksine oldukça soğuk ve pürüzsüzdü dudaklarından kopan kelimeler. Belki de canımı en çok yakan buydu. "Sana bir şans vermiştim." Gözlerini yere alarak duraksadı bir an . "Kendime bir şans vermiştim,"dedi dişlerinin arasından. "Sonra sen o'nu seçtin..."
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...