'' Hisler doğru, kişiler yanlıştı. ''
Bir Erkek...
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç, hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı... Hayatın zorluklarına esir olmuş bir erkek ne kadar korkutucu olabilir ? Tahminimizden daha fazla... Umursamaz ve sert kişiliğiyle girdiği her yerde dikkat çeken ve bir o kadar da yakışıklılığıyla belaları üzerine toplayan biri. Kimse ona yaklaşamıyor, sırlarını bilmiyordu. Herkesin bir kusuru vardır. Onun kusuru ise... Yaşadıkları ve yaşattıklarıydı.
Ona yaklaşmak diken üzerinde yürümek demekti.
Bir Kız...
Hayatı uğruna yaşayabileceği birisi yoktu. Ailesini trafik kazasında kaybedince kendi benliğini de yitirmişti. İnsanlar ona soğuk kişiliği yüzünden yaklaşamıyordu. Bilmiyorlardı ki o, yıllar önce duygularını kaybetmişti. Son gülücüklerini ve gözyaşlarını kazada bırakmıştı. O gün yemin etmişti bir daha ağlamayacağına. Umursamaz ve soğuk kişiliği eğlenceli ve sıcak kişiliğini esir almıştı. Betondan donuk bakışları, sıvası dökülmüş hayalleri ve en ufak bir sarsıntıda hasarlar alabilecek bir kalbi vardı... O kadar umursamazdı ki hayatına yavaş yavaş giren çocuğu fark edememişti bile...
Kız acıdan korkmuyordu, çünkü çoktan acının esiri olmuştu.
Selin Yazıcı
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.